Müzik ile Bebeğinizin Gelişimine Katkıda Bulunun!

Bebeğimizin beden sağlığını korumak bizim için çok önemlidir. Bunun yanı sıra ruhsal sağlığını korumak ve sağlıklı düşünsel yapıya sahip olmasını sağlamak da büyük önem taşır. Bebek ve çocukların gelişiminde bazı yardımcılar vardır. Bunlardan en önde gelenlerinden biri müzikdir. Kadın sitesi anne bebek bölümünde ” Çocuk psikolojik gelişimde Müzik yardımı” konusuna yer veriyoruz…

 

Çocuğunuzun Zihinsel gelişimi için ; Müzik !muzikle-bebeginizin-gelisimine-katkida-bulunun-motzart-ve-bebek

Ruhun temel beslenme kaynaklarından bir olan sanatın müzik dalı yetişkinlerin yanı sıra çocukların gelişiminde büyük bir etkiye sahip. Bu etki sadece melodi öğrenme yada sanata yönelme olarak değil ya da çocukları eğlendirme şeklinde kullanılmamakta. Aynı zamanda bebek ve çocukların zeka gelişimi ve hayata dahil olmaları konusundaki uyumu da beraberinde geliştirmekte…

Bu yazımızda sizlerle aşağıdaki konuları paylaşıyor olacağız.

  • Anne rahminde müzik eğitimi
  • Bebeklere Motzart Dinletilir mi?
  • Dinlenen müziğin karakter üzerine yaptığı etki…

 

Anne rahminde müzik eğitimi

Bebeklerin de çeşitli müzikleri hissetme ve cevap vermede özel bir kabiliyeti olduğu çok eskilerden beri bilinmektedir. İnsanın hayata gözlerini açtığı ilk yıllardaki müziğe olan bu eğilim, sinir sisteminin ve beynin, müziği algılama, işleme ve hatırlama yaşının kaç olduğu sorusunu gündeme getirmiştir. Son yıllarda giderek artan deliller ışığında, doğumdan önce ve hamileliğin son üç aylık döneminde, anne rahminin bir konser salonu seklinde fonksiyon görerek, biyolojik gelişimin ahenkli ilerleyişine belli bir ritm halinde ki müziğin katkıda bulunduğu bilinmektedir. Çocukların zihnî kabiliyetlerinin de konuşmayı öğreninceye kadar pek gelişmediği zannediliyordu. Halbuki fark edilen o ki bebeğin his dünyası oldukça aktif durumdadır.

Bebeğin beyni, adeta çevredeki seslerin ritmini ve motifini çözmeye çalışan bir dedektör gibidir. Bebek daha doğumundan önce, adeta bir müzik aleti gibi çalışır ve çevredeki sesleri hem kayıt, hem de analiz eder. Artık biliniyor ki, çocuklar melodik ritmleri algılama ve hatırlama, bir bestedeki yükselen ve alçalan ses tonlarını fark etme ve tempo değişikliklerini algılama hususunda muazzam bir kabiliyete sahiptirler…

 

Beynin işitme sistemi, hamileliğin 26. haftasından itibaren fonksiyon görmeye baslar. Dışarıdan gelen sesler, rahimdeki fetusun kulağına gelemez. Çünkü fetüsün etrafını saran koruyucu sıvı ve örtüler dışarıdan gelen sesleri bozar. Buna rağmen Beethoven’in besinci senfonisinin, belirgin şekilde tanımlanabilir bir ses imaji olarak rahme ulaştığı gösterilmiştir. Cenin dış dünyadan kulağına gelen seslere, vücut hareketleri ve kalp atim hızında meydana gelen değişikliklerle cevap vermektedir. Çoğu sesler, embriyonun kalp atımında kısa süreli yavaşlamalara yol açar. Çok gürültülü sesler ise, kalp atımını hızlandırır. Sesler ceninde hareket ortaya çıkarmasının yanında, doğum öncesi öğrenmeye de sebep olur.

En temel öğrenme şekli alışkanlık kazanma ve ortama uyum sağlamadır. Yeni ve farklı bir müzik ritmi gelirse, bebekler ona cevap vererek, değişikliği fark ettiğini gösterirler. Hamileliğin son evresinde cenin, annenin karın bölgesine sürekli yapılan uyarılara alışmıştır. Ancak uyarı şekli değişirse buna cevap verir. Embriyo, nazikçe yapılan titreşimlere cevap vermezken, gürültülü bir ses gönderildiğinde hemen hareket ederek cevap verir. Belli bir süre, gürültülü sesler ile nazik titreşimler birlikte arka arkaya verilirse, birkaç tekrardan sonra cenin, buna cevap vermemektedir. Bütün bunlar yavrunun, doğum öncesinde çevresinden bilgi alabildiğini ve bazı olayları hatırlayabildiğini gösterir.

Doğum öncesi müziğin doğum sonrasındaki yaşama etkilerini anlamak için bebeğin davranış geliştirme hızı ile, doğum öncesi öğrenmeyle irtibat kuran doğum sonrası hafıza ölçekleri kullanılır. Çocuğun doğum öncesi müzik dinlemesinin, gelişimi hızlandırdığı, hattâ bazı çocuklardaki belli gelişim bozukluklarını hafifletebildiği veya iyileştirme yoluna koyduğuna dair çalışmalar vardır. Değişik müzik çeşitlerinin 28-36 haftalık annelere dinletildiği bir çalışmada, kontrol grubuna nazaran anne karnında müzik dinleyen bebeklerin seslere dikkat, göz takibi, motor kontrol ve koordinasyon hareketlerinin gelişiminde dikkati çeken bir hızlanma belirlenmiştir…

 

Müzik eğitimi ve düşünebilme kabiliyeti

Çocuk gelişmesinin ilk yıllarındaki bazı olayların ve müziğin, hangi beyin hücrelerinin hangi beyin hücreleriyle bağlantı kuracağını ve hangi beyin hücrelerinin öleceğini belirlediği tespit edilmiştir. Çünkü zekânın bütün çeşitlerinde, sinir hücreleri olan nöronlar arasındaki bağlantıların büyük bir belirleyiciliği vardır. Çocuğun beyni erken yaslarda ne kadar çok farklı ve zenginleştirici tecrübelere maruz bırakılırsa, o nispette kendini geliştirebilir.

Müzik dinlemenin veya bir müzik âleti çalmayı öğrenmenin,çocuklar üzerine ne gibi tesirler yaptığı üzerinde Kaliforniya Üniversitesi’nde ve Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan ortaklaşa bir çalışmanın neticesinde bilgisayar üzerinde geliştirilen nöral modelle, insan beyninde ve algı mekanizmasında müzik ile ilgili yapının belli yönlerine ait kodlamaların mahiyeti kısmen anlaşılmış ve nöral ağların, olumlu düşünmede ve muhakemede önemli rol oynadığı görülmüştür. Ayrıca orijinal, icatçı, sıradışı ve analitik düşünmenin, nörona ateşlenme motiflerini, işitme yoluyla keşfetmek mümkün olmuştur…

 

Çalışmada, yerleşim birimlerinin hem merkezlerinden hem de çevrelerindeki ortaokullardan 78 çocuk rastgele seçilerek üç gruba ayrıldı. Birinci gruba özel hocalar eşliğinde piyano kullanma ve müzik seslendirme dersleri, ikinci gruba bilgisayar dersleri verildi. Üçüncü gruba ise hiçbir eğitim verilmedi. Altı ay sonra bu öğrencilere uygulanan “düşünme yeteneği” isimli “uzay ve zaman koordinatlarındaki nesneler üzerinde muhakeme yapabilme” testlerinde (özellikle geometrik ve fizikî problemlerde) piyano kullanımı ve müzik dersleri alan öğrenciler, % 34 daha fazla başarılı oldular. Bundan anlaşılan ise, müzik eğitiminin olumlu düşünebilme ve akıl yürütebilmede kullanılan sinir bağlantılarının oluşumunu hızlandırması ve erken yaşlarda verilen müzik eğitiminin çocukların muhakeme kabiliyetlerini arttırması idi. Hatta erişkinlerde bile günde 10-15 dakika müzik dinlemenin düşünebilme kabiliyetini olumlu yönde etkilediği bulunmuştur. Belli bir sırada zincirleme muhakeme edebilme kabiliyeti, hem bilimde hem de müzikte önemli bir yetenektir.

Yapılan diğer araştırmalar, çocuk gelişiminin özellikle ilk yıllarında, müziğin çok önemli bir etken olduğunu ortaya koyuyor. Zihinsel gelişimin yüzde 85’i 8 yaşına kadar, beyin gelişiminin yüzde 80’i 3 yaşına kadar tamamlanıyor. Zeka ve beyin gelişimini, beslenmeden sonra ilk aylarda olumlu etkileyen birinci faktör ise müzik. Çocukların kendini ifade etme yeteneklerini geliştirip, estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini arttırıyor. Okul çağındaki çocukların okuma ve yazmayı daha kolay öğrenmesini, anlama ve düşünme becerilerini geliştiriyor. Yani akademik performansı da olumlu etkiliyor. Çocuklara müzik dinletmek beyin aktivitesini arttırıp, stresin ve sıkıntının azaltılmasını sağlıyor.

Müzik eğitimi alan çocuklar, sinir bağlantıları kolaylıkla organize edebilen esnek beyinlere sahip olmaktadırlar. Sinir bağlantıları beynin korteks bölgesindeki desenlerin oluşması müzik ve eğitim yoluyla doğrudan etkilenmektedir. Müzik dinleme ve piyano çalmayı öğrenme, ayni zamanda çocukların matematik ve fen derslerini kavrama kabiliyetlerini belirgin seviyede arttırmıştır. Anaokulu ve ilkokul müfredatlarında verilen müzik eğitimi de matematiksel zekayı ve kişilik gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Journal of Applied Developmental Psychology (December 1999) dergisinde, erken dönemde çocuklara verilecek müzik eğitiminin faydaları listelendi. Bilhassa ailelerle birlikte müzik eğitimi alan küçük çocuklarda zekânın gelişimi olumlu yönde artmaktadır. Bu ise zekânın, hayattaki kazanılan tecrübelerle geliştirilebileceğini gösterir. Yani zekâ tek başına genetik tarafından belirlenmez. Özellikle ailenin çocuğuyla birlikte geçirdiği dolu dolu zaman diliminin artışına paralel olarak çocuğun zekâ ve uyum gibi kabiliyetlerinde, kontrol grubuna nazaran belirgin artış sağlanmıştır. Ailenin çocuğu ile birlikte zaman harcamamakla yaptığı olumsuz katkı, boşanmış, fakir ve düşük eğitim seviyesine sahip ailelerin veya azınlık psikolojisi gibi faktörlerin olumsuz katkılarından daha önde gelmekteydi…

 

Çocuğun zekâ gelişiminde ve başarısında ailenin çocuğa ayırdığı zaman çok önemli bir faktördür. Bunun fark edilmesi, birlikte verilen müzik eğitiminin yaptığı tesir arttırıcı katkıyla fark edildi. Altmış altı çocuk üzerinde yapılan bir başka çalışmada, önce bütün çocuklara Stanford-Binet zekâ testi ile müzik kabiliyet testi uygulandı. Sonra deney grubundaki öğrenciler 30 hafta boyunca haftada 75 dakika müzik eğitimi aldılar. Sonunda müzik eğitimi alan çocukların olumlu düşünme ve üretici — mucit düşünme testlerindeki başarılarında belirgin artış gözlendi. Kelime ile alâkalı zekâ testlerinde ise her iki grupta da önemli bir farklılık bulunmadı. Müzik eğitimi yanında, aileleriyle yakın bir beraberlik geçiren çocuklarda standart zekâ testlerinde başarı oranı, % 50’den % 87’ye çıkarken, aileleriyle daha az zaman geçiren ve müzik eğitimi alan çocuklarda bu başarı %78 seviyesinde kalmıştı.

Bilinen En Yaralı Besteci: W. A. Mozart
Baş uçlarında her gün 2 saat Mozart dinletilen bebeklerin daha zeki oldukları, ineklere daha iyi süt vermesi için Mozart dinletildiği, Japonya’da bir bira fabrikasının bira mayası oluşurken Mozart çaldırdığı ve o biranın daha pahalı satıldığı şaşırtan gerçeklerden. Dünyanın çeşitli yerlerinde, birçok doktor ve müzik terapisti Mozart etkisini, depresyon, kanser, kronik ağrılar, yüksek tansiyon, ruhsal ve zihinsel sorunlar gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanıyor. Mozart’ın müziği; kısa, basit ve neşeli temaları ile, kolay algılanabilir, kolay takip edilebilir bir müzik. Bebekler için de bu neşeli melodiler ve basit ritimler oldukça ilgi çekici.

Bu tür bir müzik dinlemenin, anlama ve muhakeme için önemli olan sinirsel kanalları uyarabileceği varsayılıp, öğrencilerin müzik zevklerine bakılmaksızın sınavlarında Mozart dinletilmiş, sınav başarılarında artış gözlemlenmiş. Uzmanlara göre, 10 dakika Mozart müziği dinlemek, geçici de olsa IQ üzerinde olumlu etki yapıyor.

Diğer anne , bebek ve çocuk yazılarımızı okumak için hemen ZİYARET EDİN

Mutlu günler dileriz

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.