AŞK İLİŞKİSİNDE KÜÇÜK SORUNLARA DİKKAT EDİN

Aynen bir barajda oluşan  Ufacık bir çatlaktan başlayan sızıntılar öfkeyle minicik yarıklara daha sonraları kırıklara ve yıkılmalara sebebiyet verebilir. Bu da aslında çok kolay çözülebilecek problemlerin ilişkiyi bitirebilecek hale gelebiliyor. Kadın sitesi aşk ve ilişki bölümünde ” ilişkide küçük görünen  sorunlara dikkat ” yazımızı paylaşıyoruz…

 

Ufak sorunları görmezden gelmeyin

Kimi zaman düşünmeden hareket ettiğimizde ya da konuştuğumuzda karşı tarafı ne hissedeceğini önemsemeden konuşmuşuz demektir. O “kimi zamanlar” genele yayıldığında ve muhatabı aynı kişilerse bir bakarsınız ki karşımızda yıkacak duvar bile bulamayız. O kişiler karşısında muhatap olan bizsek her anımız diken üzerinde oturmaya benzer… Ne gerçek bir muhabbet ne de gerçek bir ilişki yaşayabiliriz. Minik çatlakları iyileştirmek duvarı kurtarır. Tabii o duvarı istiyorsak…

 

Sürekli “Ben aslında onu demek istemedim” denmesi kendinizi kötü hissettirebilir… “Ne yani sen böyle konuşuyorsun da ben mi salağım, yanlış anlıyorum? Ben salaksam ne işin var benimle ? Sen salakla birlikteysen sende başka tür salaksın o zaman! “ nidaları yükselir. Ya da “ hadi ben salağım sende benle birlikte olduğun için salaksın o zaman senin ettiğin lafların her biri bir salağın ağzından çıktığı için salakça olmuş oluyor. Bu salakça lafları benim kaldırmam mümkün değil. Kusura bakma.” deyip eyvallahlar çekilir. Maalesef bazen daha ağır cümleleri birbirimize sarf ederiz. Kabaca konuşmaların  daha derin iz bıraktığını unutmayın.

Aradan bir vakit geçmesine rağmen sizin kırgınlığınız devam ediyorsa ona göre iyileştirme yollarına bakılmalıdır. Ancak gerçekten duygusal bir anımıza denk gelip kırılmışsak iyileştirme yollarında başka tür yol izlenmelidir. Şimdi bu iki türü de biraz genişletelim, büyütelim ki ne kadar büyük olup olmadığı net ortaya çıksın…

KENDİNİ TANIMANIN ÖNEMİ

aman-minik-catlaklara-dikkat-buyuk-ayrilik-getirir

Üzerinden bir vakit geçip sizi kıran olayı düşündüğünüzde hatırlamakta bile zorlanıyorsanız üzerinde konuşmaya yazmaya bile gerek kalmadığını anlamışsınızdır. Minik pürüzler halindeyse ne kadar sizi etkilediğini gözlerinizi kapatıp içinize dönün size cevabı net olarak duyuracaktır, emin olun. Şayet iç sesiniz yükseliyorsa dinleyin ne diyor acaba? O sesler hala canınızı sıkıyorsa başka bir öfkeye dönüşmeden bunu net bir dilde ifade etmelisiniz. Ve lütfen  kırılmaya müsait nadide parçalarınıza bakın ve ne kadar göz önüne sergilediğinizi düşünün. Siz eğer nadide yanınızın farkına vardıysanız onu göze sokmadan nadide bir yere kıymet verip saklamış olmalıydınız. Göz önüne sergilemeniz sizin hatanız olabilir. Değer verdiğimiz eşyalarımızı nasıl evde ya da başka bir yerde sakladığınıza bakın ve birde kendi nadide yanlarınıza… ortalığa saçtığımız kırılmasından korktuğumuz nadide parçalarımızı  biri gelip bizden önce farkına varmasına hatta minik bir dikkatsiz davranışla, sözle kırılmasına siz müsaadesini verdiğiniz için kızmayın. Benlik bilinci budur işte!...

Eğer  o sesler zaman geçmesine rağmen hiç susmuyorsa, kırgınlığınız, öfkenizde eksilme olmamışsa iyileştirme yolları biraz daha derine bakmamızı isteyecektir. Yine kendinize ama o minik çatlakların oluşmasına sebep olan hatıralara yönünüzü çevirmeniz gerekebilir. Özellikle hatırlamak istemediğiniz, unutmaya çalıştığınız anınızla şimdilerde yaşadıklarınız arasında hiçbir bağ olmadığını düşünseniz bile. Bu döngü siz iyileştirmeyi gerçekleştirene kadar devam edecektir. Geçmişte yaşadığınız her olay bugünün teminatıdır. O unutmakla iyileştirdiğinizi düşündüğünüz geçmişiniz, bugün çözemediğiniz  sorunun gerçek temeli olabilir. Farklı kişilerle farklı yerlerde yaşadığınız geçmişiniz bugünün döngüsünde farklı kişi farklı mekanla karşınıza çıkmış olduğunu anladığınızda, gerçekten o üstünü örttüğünüz geçmişle ne kadar barış imzaladığınızı iç sesiniz size duyuracaktır merak etmeyin…

 

“Biz” den vazgeçmek

aman-minik-catlaklara-dikkat-2

Yepyeni bir duvar örecekseniz ve aklınıza yüreğinize gerçekten güveniyorsanız o zaman nasıl duvar olacağını, nasıl bir kimlik olduğunuzu sergilemeniz için gerçekten bir fırsat olacaktır. Atalarımızın tabiriyle “taşın altına elinizi sokmanız” gerekecektir. Kimine zor geldiği için “biz” den vazgeçer. Ben olma halini bilmeyen bizi bilemez çünkü. İnşanın gücü işte bu!  İlk önce benlik bilincini bilen, tadan kişiler miyiz bir ona bakmalı, karşımızdaki kendi benliğinin ne kadar farkında onu görmeli ki duvarın temeli sağlam olsun. Bir-likte olmanın manasını keşfetmek insanlığın çözmesi gereken bir durum aslında. Hepimizin bu keşfi yaşaması dileğiyle.

İlişkiler ve aşk  hakkındaki diğer yazılarımız için HEMEN BURAYA TIKLAYIN.

ve

GÜNLÜK BURÇ YORUMUNUZ OKUMAYI SAKIN UNUTMAYIN. OKUMAK İÇİN HEMEN BURAYI TIKLATIN

Çatlakların daha güçlü bir dünya yaratması dileğiyle

Zep

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.