Güz Çiçeği…
Öyle saf öyle masumdu ki o aşk anlatmaya ne lisan yeterdi ne de anlamaya us… sadece takılan bir kaç lakap vardı 2 kişi arasında anlam ifade eden .
Eminim hepinizin yüreğinin derinliklerinde saklı benzer bir lakap vardır kiminki “Kardelen” kimininki ” gönül çelen. İşte böyle bir aşktan bahseden bir dize paylaşmak geldi içimizden sevgili Şemsi Belli’den.
Güz Çiçeği
Biraz evvel gittin… Odamın içinde hala sesin…
Demek bundan sonra ben “Güzçiçeği” ‘yim. Nereden düşündün… hangi çocukça duygu seni böyle bir isim bulmaya sevketti? Ama seviyorum bu ismi artık. Güzçiçeği… Güzçiçeği…
“-Benim sevdiğim çiçek sonbaharda açar ama ismini bilmiyorum demiştin.”Güzçiçeği işte… Ne bileyim ben?
O mahçup o çekingen ve fısıltı halindeki sesin hala kulaklarımda çınlıyor:
“-Size güz çiçeği diyebilir miyim ? İstermisiniz?”
Diyebilirsin sevgili çocuk.. Ama… Ben de sana … Bende sana “bahar güneşi” diyebilir miyim? İzin verir misin… Güzçiçeğin “bahar Güneşi desin sana?
Şemsi Belli ( Bahar Güneşi )