Dünya Kadınlar Gününe Dair
Soru: Dünya kadınlar günü kutlanmaya hangi yıldan beri devam etmektedir?
Cevap: 8.3.1977
Gerçek adı: Dünya emekçi kadınlar günü
Dünya Kadınlar Günü Tarçesi
Tarihçe : 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin ( Amerika birleşik Devletleri) New York eyaletinde 40.000 dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları için haklarını savunmak amacıyla başlattıkları grevin sonunda polis güçleri işçilere saldırır… ve 129 işçi bir tekstil fabrikasına kilitlenir… ardından çıkan yangında barikatlardan dolayı dışarı kaçamayan ve çoğunluğu Kadınolan 129 işçi yanarak can verirler…
İlk olarak 1910 yılında Danimarka’da, 8 Mart 1857 de ölen işçiler anısına bu günün Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına dair öneri getirilmiş ve kabul edilmiştir. Bu başlangıç daha ilerilere taşınmış ve nicelerine vesile olmuştur. 1960 lı yılların sonlarına doğru artık ABD de de Dünya Kadınlar Günü’nün resmi olmasa da yaygın şekilde anılmaya başlanması sonucu, Aralık 1977 de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 8 Mart tarihinin Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını kabul etmiştir. Ancak Birleşmiş Milletlerin sitesinde anma gününe dair açıklamada kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazılmamış olması son derece düşündürücüdür.
Türkiye’de Kadınlar Günü
Ülkemizde ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılından sonraki dönemlerde çok daha aktif ve yaygın bir şekilde devam etti. Kutlamalar ve etkinlikler sokaklara kadar taşındı. 1980 Askeri Darbesi, 4 sene boyunca bu kutlamalara gölge düşürse de, 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya devam etmektedir.
KADIN olmak ne demektir….”İnsan” olmanın getirdiği temel hak ve özgürlüklere önce insan olmalarından ötürü sahip olabilmektir. Cinsiyet ayırımcılığı yapılmaksızın, tecavüz, taciz ve şiddete uğramaksızın eşit haklara sahip olarak onurlu bir şekilde var olabilmektir. Bedeninden ve varlığından utanmak zorunda kalmadan, istismar edilmeden, emekleri sömürülmeden, özgürlük, eşitlik ve hakkaniyet çerçevesinde bir yaşam sürdürebilmektir.
Yıllardır 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlamakta ve anmakta olan ülkemizde ve dünyamızda 161 yıldan beri acaba hangi noktadayız insanlık olarak.
Kadınların Günümüzdeki durumu
- Ne yazık ki hala kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suç olmaya devam ediyor.
- Günümüzde fuhuş’a zorlanan ya da bunun için kaçırılan ve satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.
- Dünyada 15 – 45 yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır. Kadına yönelik şiddet son yıllarda % 1400 artmıştır.
- En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet ve taciz, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.
- Yapılan son araştırmalarda çalışan kadınlarımızın oranı ülke genelinde %20 nin altına düşmüş olduğu belirlenmiştir. Geleneksel değerler, aile, çevre veya mahalle baskısı vb. sebeplerle…
- Ülkemizde 39 milyon nüfusa ulaşmış kadın vatandaşlarımızın yaklaşık olarak % 75 i çalışmamaktadır. %41.9 u ise cinsel ve fiziksel şiddete uğramaktadırlar.
- Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir ya da sünnet edilmektedir. Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur. Özellikle Afrika’da bu tahmin edilen rakamların da ötesinde çok yaygın olarak devam etmektedir.
- Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda halen bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda Soykırımı(1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir…
Kadın olmak
Kadın olmak ne demektir…. Öncelikle kendi sahip olduğu hakların bilincinde olmak ve bunları korumak demektir… Sadece “Kadın” olmaktan dolayı yaşanan bunca eziyet, haksızlık , şiddet ve tacize karşı Kadın Hakları mücadelesine sahip çıkmak ve destek olmak demekdir… Ve herşeyin de ötesinde bunun bir İnsan Hakları konusu olduğunu unutmamak demektir…
Anlam olmadan yaşam ne yazık ki son derece boş kalıyor. Biz de çevremizdeki bir kadın yardımlaşma kuruluşu veya derneğine aktif üye olarak yaşamımıza derin bir anlam ve amaç kazandırabiliriz.
Eşitlik ve hakkaniyet ilkelerinin çevrelediği bir dünyada hep bir arada ve huzurla var olabilmek dileğiyle…
Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun…