Türk Tipi İşkence Yöntemleri 

İşkence genelde insanların birbirlerine zarar vermek istediklerini yaptırmak veya diğer insanlara göz dağı vermek amacı ile kullanılan fiziki ve psikolojik yöntemlerin tümüne verilen addır. Bugün sizlere konu olarak taşımak istediğimiz işkence türleri Türk Tipi Psikolojik İşkence Türleri…

 

Aşağıdaki yollar ve söylemleri kullanmak kişi üzerinde işkence metodu olarak algılanır…

1)       Büyüksün sen: Bu yöntemi uygulamak için ilk adımda 2 adet çocuğa sahip olmalısınız, daha sonra ‘abisin sen’, ‘ablasın sen’ diyerek küçük kardeşi koruma adı altında evdeki karmaşadan kurtulabilirsiniz. Tabi anneyseniz. Eğer büyük kardeşseniz, sizin sorununuz işte tam burada başlar. En küçük olayda suç sizin üzerinize yıkılır, ‘Sen büyüksün annecim, alttan al kardeşini o daha küçük.’ cümlesiyle çocukluğunuz çürütülür, gençliğiniz yenir. Büyük kardeş olmak zordur, bazen işkence haline bile gelebilir.

2)      Bakkal: Bakkal dediğimizde aklımıza küçüklüğümüzde gittiğimiz leblebi tozu satan küçük dükkânlar gelir, şimdi onlara ‘market’ deniyor. Her neyse bakkal küçük kardeşe uygulanacak işkence yöntemidir. Küçük kardeş ekmek-sigara vs aldırmak için sıcacık evden çıkarılır, eğer eviniz üst katlardaysa ve asansör yoksa bu işkence daha işlevsel hale gelerek ‘Bakkal’ kelimesinin küçük kardeşin kabusu haline gelmesiyle sonuçlanır. Ama dikkat edeceğiniz nokta şudur ki ‘para üstü’nü o ufaklığa bırakmayacaksınız. Mükâfat olmayacak, burada işkenceden bahsediyoruz yahu!

3) Çok zayıflamışsın: Bu yöntem genellikle anneler tarafından şehir dışında okuyan, bir süreliğine şehir dışına çıkmış olan evlatları üzerinde uygulanır. Çocuk eve girdiği dakikadan itibaren ‘Yüzün süzülmüş.’, ‘Yanakların çökmüş.’ cümleleriyle bezdirilmek suretiyle kusana kadar yedirilir. Önünden meyvesi, sebzesi, eti eksik edilmez. Asla doyduğu düşünülmez. Bu işkencenin son evresi çocuğun obez olmasıdır, eğer evladınızın kilo alma potansiyeli varsa bu görev de kısa sürede başarıyla tamamlanır, çocuğunuz televizyonda haberlere bile çıkabilir!

4) İnternet: İnternet bağımlısı bir çocuğunuz varsa, bu yöntem tam sizlik! Sizin gözünüzde hala bebek olan evladınız kendini odasına kapamış, o bilgisayar denilen şeyden kopup da yanınızda oturmuyorsa bu işkence yöntemiyle zafere ulaşmanız çok daha basit. Evladınız odasında bilgisayar başındayken öncelikle ona sürekli ‘meyve’ götürerek o sakladığı monitörüne yaklaşmak suretiyle tacizlerinize başlıyorsunuz. Daha sonra odasına ani girişlerle ‘Ne yapıyorsun?’, ‘Biraz yanımızda otursana.’, ‘Yüzünü gören cennetlik.’, ‘Sanki aynı evde oturmuyoruz.’ cümleleriyle taarruza geçerek bitanecik evladınızı o bilgisayar denen illetten o ani girişler ve cümleler sayesinde kurtarabilirsiniz. Çünkü bu süreç onun için işkence, sizin içinse zaferle sonuçlanacaktır. Tatlı kuzunuz yanınızda siz ‘yaprak dökümü’nü izlerken, gözyaşlarınıza eşlik edecektir.

5) Sabri : Eski Galatasaraylı sol bek futbolcu olan Sabri Sarıoğlun’dan esinlenerek kullanılan Sabri Kelimesi günümüzde kişiyi yermek amaçlı olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır.

6) Kezban : Aslında eski ve yaygın bir türk kadın ismi olan “Kezban” yaygın olarak bir kadını küçük görme içeren bir yergi kelimesi hakine gelmiş durumda. Özellikle bu kelime saçları olması gerekenden çok uzun olan veya giyinmeyi bilmeyen kadınlar için yaygın biçimde kullanılıyor.

Biz özel bir ismin veya kişinin olumsuz bir takı olarak kullaılmasına karşı olmamıza rağmen ne yazık ki bu durum yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Çok hümanist bir millet olduğumuzdan çocuklarımıza yaptığımız işkenceler de bir o kadar hümanist ve sözlü tacizden öteye gitmez. Yerseniz.

Mutlu günler dileriz

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.