özgüven eksikliği - SİHİRLİ KADIN

Orta Yaşı Geçen Bekar Ya da Dul Kadınların Sendromu Günümüzde orta yaş kavramı 50li yaşlara kadar ilerlemiş durumda. Özellikle Biz Kadınlar için gelişen tıbbın estetik nimetleri gerekse Sağlık konusunda yaşlanmayı geciktiren lütuflar sayesinde uzun seneler orta yaşta kalabiliyoruz. Fakat bu durum Dış görünüm müziği değiştirebilmek konusunda bize yardımcı olurken iç dünyamızda yaşadığımız bazı orta yaş üzeri psikolojik sıkıntılar canımızı sıkabiliyor ... Orta yaşı geçen kadınların sendromları nelerdir? evlenmeyen-orta-yas-ustu-kadin-sendromu-mutlu-yasa Aynen erkeklerde 40 yaş sendromu diye bir sendrom söz konusu olduğu gibi Kadınlarda orta yaş olarak nitelendirebileceğimiz 40 ila 60 yaş arasında Birçok psikolojik sendrom yaşayabiliyoruz. Bunlar arasında en yaygın olarak yaşanan sendrom özellikle evlenmemiş veyahut da boşanmış kadınların yaşadığı orta yaş üstü bekar ve dul kadın sendromu dur... Orta yaş bekar kadın sendromu nedir? Öncelikle yeniden belirtmek istiyoruz günümüzde kadınlar artık 65 yaş ortalamasını geçmedikçe çok yaş almış olarak nitelendirilmektedir. Orta yaşta hiç evlenmemiş veyahut da evlenip boşanmış olan kadınların bazı ortak sendromları söz konusudur. Bu sendromlar her ülkede farklı kültür yapıları Dolayısıyla farklılıklar göstermektedir. Ataerkil bir toplum olan Türkiye'de de ananevi yapı ve yazılı olmayan kültürel yaşam alışkanlıkları nedeniyle içimize nakış gibi işlenmiş olan bazı yanılgıların uzantısı olarak baş göstermektedir... Bunlardan başlıca Birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyoruz; Evlenmeyen Orta Yaş Üstü Kadın Sendromu Bekar kadın sendromu belirtileri Bu yaştan sonra benden bir şey olmaz Bu yaştan sonra ben istediğim şeyleri yapamam Bu yaştan sonra beni hiçbir erkek beğenmez Bu yaştan sonra benim için artık cinsellik olamaz Bu yaştan sonra benim bir şey yaşamaya hakkım yok Yukarıda yer verdiğimiz orta yaş üstü bekar kadın sendromu belirtileri bu mantık çerçevesinde devam etmektedir. Fakat bunların birçoğu bizleri yüklenmiş olan Ataerkil toplum kültürel Yapı çarpıklıklarının içimizde bıraktığı Gerçek dışı sanrılardan başka bir şey değildir... Orta yaşı geçen kadınlar neden sendroma giriyor Öncelikle sizlerle bu Gerçek dışı düşüncelere neden kapıldığı mızı açıklamak istiyoruz. Özellikle Türk toplumunda bizlere ailemiz tarafından bir temel plan çizilmekte. Bu planın temel noktaları Çok belirgin bir biçimde çocukluk yaşlarından itibaren beynimizin içerisine Hem biz kadınlar hem de erkekler için işlenmekte İdeal kadın yaşam planı: Oku Büyü Çalış Evlen Kendine ait bir evin olsun Çocuk yap. Yukarıda Yazdığınız çizelge günümüz kadınlarına anne olan Bizler veya Baba olan erkekler tarafından gizliden gizliye ya da alenen verilmektedir. Şu anda yaşları 35-40 ın üzerinde olan annelerimiz zamanında yaşı Geçkin olarak nitelendirilen ama günümüzde orta yaş olarak değerlendirilen yaş grubuna ait olan kadınlar için ise Yukarıdaki şema dan daha kısa bir çizelge mevcuttur : Büyü Evlen Çocuk yap Sana ait bir Evin olsun. Yukarıda belirttiğimiz adımlar bir kadının kadın olarak kabul edilebilmesi için yerine getirilmesi gereken şartlar olarak sürekli empoze edilirdi. O kadar ki sanki yerine getirilmesi gereken bir dinin şartları imiş gibi bunlar olmazsa vah vah çok yazık o da bir türlü evlenemedi, evde kaldı, kız kurusu gibi değişik sıfatlar takılarak karşılanırdı. Dışarıdaki bir insan hakkında öz Ebeveynler veya diğer yakın büyükler tarafından yapılan bu söylemler aynı zamanda beynimizin içerisine Eğer bu şartlar yerine gelmezse benden de bir şey olmayacak mesajlarını sürekli verirdi. Bu bir şekilde bizlerden önceki nesillerin kendilerini erkeklerle eşit görmeyen, kendilerini evlenerek sahiplenen bir erkeğin varlığı olmadan saygı göremeyecekleri, çocuk yaptıklarında erkeklerin sadakat ve sadıklıklarını mühürleyerek anne sıfatıyla 1 şanlı unvan daha kazanacaklarını güdül öz güvensizlik doğrultusunda geliştirilen bir düşünce sistemiydi. Bu düşünce sistemi ev denildiğinde oh çeken, Hele bir de çocuk yapılırsa "dünya gözüyle torunumu da gördüm artık gözüm açık gitmem" şeklinde dünyadaki misyonun tamamlandığına kendini inandıran bir neslin düşünce sistemiydi. Bu düşünce sistemi evlilik adı verilen o Şanlı makamın bir şekilde sarsılması ihtimaline karşı evlilik kurtarma çocuğu yapar, belli bir yaştan sonra unu eleyip Eleği Asar, kocasıyla kardeş olmak gibi saçma sapan cümleler kuracak kadar kendisinden kopar dı. Yukarıda bahsettiğimiz cümleler özellikle 35 ilaç şu anda 60 yaş arasında yer alan 1960lar ile 1980'li yılların başına kadar doğan bir neslin sürekli olarak duyduğu yaygın anne profili sözlerinden bazılarıdır. Duyulan bu sözler şu anda bizi gülümserse veya rahatsız ediyor olsa da Aklımızın bir köşesinde her zaman önemli bir yer etmektedir. Buna bir Örnek vermek gerekirse bizim Çocukluğumuz dönemleri annelerimizin orta yaş dönemi Onlara göre Geçkin yaşlar olarak nitelendirdikleri kırklı yaşların üzeri olan dönemde bir kadının unu Eledim eleğimi astım kelimesi orta yaş üzerinde kadınların cinsel yaşamlarını bitirdikleri cinsel ilişkiye o yaşlardan sonra girmenin anlamsız bir durum olduğu bunu hiç istemedikleri ve istemenin ayıp bir şey olduğu gibi hiçbir geçerli dayanağı olmayan düşünce sistemleridir. Bu sistemin en çarpık uzantılarından birinin kanıtı da aynı nesilin yaygın olarak kullandığı biz kocamla kardeş olduk şeklindeki saçma sapan ve aslında hiçbir şekilde hiçbir kültürün ananevi yapısına uymayan doğru bir psikolojide olmayan cinsel kimliği ve ikili ilişkisindeki cinsel kimlikleri konusunda kafaları karmakarışık olmuş olan çiftlerin durumunu anlatmaktadır. Burada hiçbir anneyi ya da babayı yermek kötülemek değil amacımız amacımız Aslında savaş sonrası neslinin çocukları olan anne babalarımızın ilişkiler konusunda ne kadar yanlış hiçbir mantıklı dayanağı olmayan düşünce sistemlerinin olduğunu ve aslında ne kadar üzülecek bir nesil olduğunu anlamamız gerekliliğidir. Şimdi sizlerle bu konu hakkında farkına vararak ya da varmayarak alt benliğimize işlenen bazı doğru bildiğimiz yanlışları paylaşacağız... Kadınların yaşam listesi doğrudur Hayır hayatım temel noktaları kesinlikle Büyümek okumak evlenmek çocuk yapmak ve ev sahibi olmak dan ibaret değildir. Hayat Bunlardan biri eksik olursa tamamlanmış sayılmaz. Kadınlar hayatlarında bir erkek olduğunda bireydirler Kadınlar her zaman bir bireydi ve her zaman da birey olacaklar bunun erkeklerle uzaktan yakından hiç bir alakası yok. Eğer bu konuda bir şüpheniz varsa bunun böyle olmadığının hem ispatı hem de Sorumlusu olan Hem bizi hem de erkekleri yetiştiren "anneler"dir. Yani bunun böyle olduğuna bizi inandıran da ve eğer böyle düşünüyorsa Bunun böyle olduğunu erkeğe inandıran ve davranış biçimini şekillendiren de annelerdir. Evlenmek Hayat şirketinde makam sahibi olmaktır. Evlenen kadınların bekar kadınlardan kainatın canlılara bakışı açısından hiçbir farkı yoktur. Çocuk sahibi olunca erkeğin ve dünyanın gözünde değerin artar Eğer kendinizi bir bebek bakıcısı olarak görüyorsanız bu durum doğrudur onlar maaş alır siz de bir şekilde hediyeler ev araba falan filan... Gerçek anlamda diğer kadınlardan bir farkınız yoktur bedeninizin yenilenmesi ve bir canlı dünyaya getirmenin deneyimi mutluluğu ve sıkıntıları haricinde hiç bir şan ve madalyaya sahip olamazsınız.... Sana ait bir evin olsun Yukarıda bahsettiğimiz yanılgıların yanısıra aralarında tek doğru olan şık budur. Her insanın barınmak için sığınmak için ve huzurlu olmak için bir eve ihtiyacı vardır. Evin mülkiyeti size ait olmasa bile kendinize ait bir yaşam alanınız olması bir gerekliliktir. evlenmeyen-orta-yas-ustu-kadin-sendromu-cinsellik-asla-bitmez Yukarıda belirttiğimiz Listenin tamamlanması yaklaşık olarak 25 ile 30 yaşına kadar kolaylıkla mümkündür. Hayatın geri kalan kısmı ile ilgili sağlıklı bir bilgi alınamadığı gibi bu düşünce sistemi en fazla 30 yaşına kadar geçerli olan bir sistemdir kişinin Kendisi de o zamandan sonra ne yaptığını ve hatta yapacağını kestirmedi için çizdiği bu kısır döngünün sonucu olarak aşağıda doğru zannettiği yanlışları yapar. Torunumu da gördüm ya ölsem gam yemem Hayat Devam Ediyor şekerim emin ol torununu kucağına aldığında yüz sene daha o mutluluğu yaşamak için can atıyor olacaksın da o Yüz senede Acaba ne yapacaksın. Unu eledik eleği astık ! Sevgili kadın bir şekilde Erkeğin penisi erekte olmuyor diye sen de vajina ıslanmıyor diye cinsel birleşme yaşayamıyor olduğum için parmaklarınızı da mı Kırıldı dudaklarınızda mı koptu birbirimizin kokusunu da mı alamıyorsunuz birbirinizi kelimelerle de mi okşayamıyorsunuz. Sevgi, aşk ve sevişmek sadece bir çubuğun deliğe girmesinden mi ibaret. Ayrıca gelişen Tıp dünyası erkek ve kadınların 85 ile 90 yaşına kadar cinsel birleşmesini sağlayabilecek destek maddeleri 10 yılı aşkın süredir üretmekte. Arkadaşlarınla yaptığın günlerden topladığın paraları çok önemli olan aşk hayatı niçin harcayabilirsin. Biz kocamla kardeş olduk Aramızda 40 yaşının üzerinde aynı yaşlarda erkek kardeşi ile birlikte uyuyan herhangi biri var mı bilmiyoruz ama bizde bir durumdan açıklanabilecek mantıklı bir sebebi var görünmüyor. Bu durumun baskı altına alınan cinsel dürtülerin sağlıklı düşünmeyi engellediği haricinde herhangi bir seçenek makul görünmüyor... Güvenilecek erkek mi kaldı ? Bu Makul bir kaçış cümlesi Şu anda Beni kimse beğenmez demiyor ama içten içe buna kendinizi inandırmış durumda olduğunuz için yine saçma bir mazeret uyduruyorsun Uz. Bu hayatta asla yapmam dediğiniz onlarca önemli karekteristik durum içerisinde kendinize mutlaka bulmuşsunuz dur bunu her ne kadar itiraf etmeseniz de siz zaten biliyorsunuz. Bu şu anlama gelmektedir doğru zaman doğru şartlar oluştuğunda Her insan herşeyi yapabilir bu durum Biz Kadınlar için olduğu gibi erkekler için de geçerlidir Dolayısıyla Güven dediğimiz olgu Neye göre kime göre hangi zamana göre gibi sorularla değişiklik gösterir bir kişiye haddinden fazla güvenme zaten hakkımız yoktur.... Bu yaştan sonra benden bir şey olmaz Bir insandan bir şey olabilmesi için eğer bir yaş sınırı olsaydı , yani bu yaştan sonra benden birşey olmaz durumu gerçek olsaydı (dünyada var oluş misyonum buraya kadar düşüncesi) ve inandığınız spiritüel sistem Her neyse yani Tanrı,Kainat,Karma,Allah, Budha ...vs halen sizi neden hayatta tutuyor olabilir. Bu hatalı düşüncemiz sadece içimizde bir yaştan sonra bir kadının hayatında bir evlilik yoksa çocuk doğurmamış sa cinselliği belli yaştan sonra bittiğine inandırılmış sa kendimize söylediğimiz kendimizi Bunlar haricinde değerli olarak görmediğimiz bir safsata dan başka bir şey değildir. İnsanların birilerini yada birşeyleri sevebilmeleri için bir yaş aralığı olduğunu kabul ediyorsanız, bir insanın sahip olduğu Sevgi duygusunu Bir ülkenin içerisinde yaşayan insanların ancak, insanların iyi şartlarda yaşayabilmeleri için hizmetli olarak kurguladığı ve aynı insanların vergileri ile var olan kamu kurumu olan Belediyesi'nin çalışanın attığı imza ile onaylanabileceğini düşünebilşyorsanız. Haklısınız ama size tavsiyemiz bu cümlenşn sadece kendinize güvenmemenizin sonucu dudaklarınızdan dökülen fakat içinizde sahip olfuğunuz yüksek potansiyelin kurnazca yatattığı bir "MAKUL MAZERET" olduğunu kabul etmeniz. Ve aynı gücün sadece yönünü değiştirmeyü deneyerek 90 yaşında bile dünyaya yön verebileceğinizi ve sevilecek insan olduğunuz için aşık olabileceğinizi görmenizdir... Her yaş harika ve her şeyi dolu dolu yaşayabileceğiniz yaştır... AŞK VE İLİŞKİLER KONUSUNDA DİĞER YAZILARIMIZI OKUMAK İÇİN HEMEN BURAYI ZİYARET EDİN ve GÜNLÜK BURÇ YORUMUNUZ OKUMAYI SAKIN UNUTMAYIN. OKUMAK İÇİN HEMEN BURAYI TIKLAYIN Mutlu bir ömür dileriz.

SİHİRLİ KADIN I ANA EKRANA EKLEMEK İSTİYORUM