Elektronik Eşyalar ve Elektromanyetik Tehlike! 

Günlük hayatımızın hemen her alanında bulunan elektronik eşyalarımız şüphesiz hayatımızı kolaylaştırıyor. Birçok faydası olduğu sürekli söylenip durulur, ancak ya bu elektronik eşyaların zararları hakkında ne kadar bilgiliyiz, ne kadar bilgilendiriliyoruz? Endüstrileşme ve teknolojinin gelişimine bağlı olarak elektrik enerjisinin kullanımı ve ihtiyacı giderek artmakta bunun sonucunda insanlar, hayvanlar ve bitkiler, kısacası tüm çevre elektromanyetik kirlenmenin etkisi altında kalmaktadır.

Mikrodalga fırından saç kurutma makinesine, ev içi kablosuz internet ağından onunla kullandığımız dizüstü bilgisayara, elimizden düşürmediğimiz cep telefonuna kadar hayatımıza girmiş her türlü elektrikli cihaz elektromanyetik dalga yayıyor. Evimizin yakından geçen yüksek gerilim hatları ve baz istasyonları da aynı şekilde birer elektromanyetik alan kaynağı. Dolayısıyla günlük hayatımızda ister istemez fazla oranda elektromanyetik dalgalara maruz kalıyoruz. Elektrik akımıyla çalışan her araç veya ona enerji taşıyan kablolar; çevresinde elektrik, manyetik veya elektromanyetik alan oluşturur. Bu aletlerin çalışması sırasında yakınında bulunan canlıların elektromanyetik alan etkisinde kaldığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda elektriğin iletimi ve kullanımı sırasında ortaya çıkan manyetik alanların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu sık sık ifade edilmektedir.

Elektromanyetik alanlar (EMA) insan organizmasında büyük ölçüde karışıklığa sebep olabilirler. Bedeni fonksiyonların hepsi çok küçük gerilimli elektrik uyarıları ile devam eder. İnsan sinir sistemi de bir elektriksel donanıma sahip muazzam bir elektronik sistemdir. EMA’nin dışarıdan bu hassas sisteme tesir etmesi durumunda, doğal sirkülasyon zarar görebilir. Dolaşım sistemi ve sinir sisteminde buna bağlı bozukluklar ortaya çıkabilir. Vücudun bağışıklık sisteminin sürekli zayıflamasının kanseri artıran bir etki yapacağı da artik tip tarafından kabul edilmiş konulardandır.

Elektromanyetik Alanı’nın İki Tür Etkisi Vardır

Birinci Etki; Kısa zamanda hissedilen etkiler diyebileceğimiz bas ağrıları, göz yanmaları, yorgunluk, halsizlik ve bas dönmeleri gibi şikayetlerdir. Ayrıca gece uykusuzlukları, gündüz uykulu dolaşım, küskünlük ve sürekli rahatsızlık nedeniyle topluma katılmamak gibi neticeler de literatürde rapor edilmiştir.

İkinci etki ise; Moleküler ve kimyasal bağlara, hücre yapısına, vücut koruma sistemine yaptığı ve uzun sürede ortaya çıkabilen etkilerdir.

Elektromanyetik radyasyon; iyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon olmak üzere iki grupta toplanabilir. Radyasyonun göreceli olarak düşük frekanslı biçimleri olan görünen ışık, kızılötesi radyasyon, mor ötesi (ultraviyole) ışık ve radyo frekans dalgaları iyonlaştırıcı olmayan radyasyona örnektir.

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon olarak ifade edilen elektromanyetik radyasyon kaynakları nelerdir?

  • Sabit telekomünikasyon cihazlarının (baz istasyonları ve cep telefonu) antenleri,
  • Radyo, televizyon ve telsiz verici istasyonlarının antenleri,
  • Elektrik iletim hatları ve trafo merkezleri,
  • İndüksiyon fırınları ve indüksiyon kaynak makineleri,
  • TV, bilgisayar ekranları,
  • Radar sistemleri,
  • Uydu iletişim sistemleri,
  • Tıpta kullanılan bazı cihazlar,
  • Endüstride yüksek radyo frekansta çalışan bazı sistemler,
  • Elektrikli ev aletleri (mikrodalga fırın, tıraş makinesi, saç kurutma makinesi vb.)

Yüksek enerjili iyonlaştırıcı elektromanyetik dalgalar, DNA ve genetik malzemeyi içeren biyolojik dokuda hasara yol açabilen moleküler değişikliklere yol açabilirler. Bu etkinin olabilmesi için dokunun x-ışınları ve gama ışınları gibi yüksek enerjili fotonlarla etkileşmesi gerekir. İyonlaştırıcı radyasyonun hücrelerin DNA’sını etkileyerek mutasyon ve kansere yol açtığı bilinmekle birlikte, radyo frekans dalgalarının benzer etkiler yaptığı kanıtlanmamıştır. Günlük yaşamda maruz kalınan radyo frekans seviyelerinin baş ağrısı ve uykusuzluk gibi sorunlara yol açtığı kesin olarak gösterilememiştir. Ancak çeşitli çalışmalarda, sınır değerlerin altında mobil telefon sinyallerinin beynin elektriksel aktivitelerinde ve algılama fonksiyonlarında (dikkat, hatırlama, tepki verme gibi) kısa süreli değişimlere neden olduğu belirlenmiştir. Özellikle bebekler ve çocuklar, elektromanyetik alanın olumsuz etkilerine karşı, gelişim dönemlerini tamamlamamış olmaları nedeniyle önemli bir risk grubu konumundadır.

Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler. Komik gelebilir ama bu iyonize parçacıklarının katı bir süpürge gibi bir örtü kullanılarak odadan çıkarılmaları ya da güçlü bir rüzgârla uzaklaştırılmaları gerekir. Aksi halde her nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir. Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız ağrır.

Bilgisayar Ne Kadar EMA Etkisine Sahiptir?

Bilgisayarı oluşturan temel bileşenlere baktığımızda ekran ve  kasa içindeki parçaları incelememiz gerekir. Ekran (monitör) bu parçaların en etkin olanlarından biridir. Vücuda verdiği zararların ilki, bedeni statik elektrik yükü ile yüklemesidir. Bu, topraklanmazsa vücutta biriken elektrik; yorgunluk, uykusuzluk, sinirlilik hali ve saçlarda dökülmeye yol açar. İkinci zarar ise radyasyondur. Ekranda görüntü elde etmek için kullanılan metotların hiçbiri henüz sağlıklı değildir. Bu elektromanyetik radyasyona “elektron tabancası” dediğimiz ve “katot tüpü”nün arkasında monitörün içinde bulunan parça, tam anlamıyla bir  “X ışını” yani  “röntgen cihazı” gibi çalışarak destek olur. Bildiğiniz gibi röntgen hiç de sevilen bir şey değildir. Yurtdışında hamile bayanlar özel koruyucu giysiler olmadan ekran karşısında çalışamazlar. Ayrıca ekranların bir diğer zararı, kullandıkları renk skalası yüzünden özellikle oyunlarda beyni yormalarıdır.

Ekran dışında, kullanılan  işlemci,  içinde sürekli elektrik akımı gezen ve manyetik alanı son derece güçlü olan bir parçadır. Keza hard disklerin de en yavaşı bile dakikada 5400-7200 kez döner. Dile kolay, bu saniyede yüz dönüş demektir. Oluşturduğu manyetik alanı siz düşünün. Elinizin hemen altındaki klavye ve mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir.  Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir.

 

Elektromanyetik Alanın Etkilerinden Nasıl Korunabiliriz?

  • Bilgisayar, telsiz telefon, cep telefonu, mikrodalga fırın, saç kurutma makinası gibi gündelik hayatın vazgeçilmez teknolojik aletlerini mümkünse uzun süreler kullanmamalıyız.
  • Ev ve daire alırken yüksek gerilim hatlarının nerelerden geçtiğine dikkat edip bu hatlara en az 500 metre uzaklık olmasına dikkat etmeliyiz. Baz istasyonlarının bulunduğu noktaların tam karşısında veya hemen yanlarındaki yerleri tercih etmemeliyiz.
  • Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar. Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP firmasının resmi kitapçığı “lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın” diyor.
  • Bilgisayar kullanırken, hem x-ışınlarından hem de elektromanyetik radyasyondan korunmak için ekrandan en az bir kol boyu uzaklıkta olmalıyız.
  • Manyetik alanların duvarlardan (metal dahil) geçebileceğini göz önüne alınarak, yatak odalarımız veya uzun süre oturduğumuz yerlerin yakınında çok akım çeken aletleri bulundurmamalıyız.
  • Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun. Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın. Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın.
  •  Acil servis doktoru değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı. Gece siz uyurken yatak odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!
  • Yatarken cep telefonlarınızı kapatın. Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.
  • Elektrikli tıraş makinesi veya saç kurutma makinesi gibi aletlerin, çok kısa süreli kullanılmalarına karşın, yaydıkları elektromanyetik radyasyon çok yüksektir. Bu nedenle elektrikli tıraş makinesini mümkünse şarjlı kullanmalıyız. Saç kurutma makinesini uzun süreli kullanmak yerine aralıklarla kullanmalıyız. Ayrıca uyku düzenimizin bozulmaması için saç kurutma makinesini yatmadan önce kullanmamalıyız.
  • Dinlendirici bir uyku için yatak odasında televizyon ve bilgisayar bulundurmamalıyız. Özellikle yatarken bu cihazları fişinden çekerek tamamen kapatmalıyız.
  • Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar. Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın.
  • Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. Yapılan araştırmaya göre, “stand by” da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tüketiyorlar. Ve ABD’de bekleme modunda tüketilen elektriğe “vampir elektrik”deniliyor. Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim için tehlike yaymaya devam ediyor.
  • Geleneksel ampullerin alanları düşüktür; ancak flüoresan gibi lambalar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Flüoresan lambalar, en çok elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön sıralarda yer almaktadır. Halojen ve flüoresan gibi ekonomik lambaları kullanmamaya özen göstermeliyiz.
  • Telefonla konuşurken başparmağımızı cep telefonuyla kulağımızın arasına koyarak telefonumuzun kulağımıza yapışmasına engel olmalıyız. Eğer telefonumuz çekmiyor ya da düşük anten seviyesinde gösteriyorsa, arama yapmakta ısrar etmemeliyiz. Çünkü cep telefonu, şebekeyi aramak için çok daha güçlü bir elektromanyetik alan yayacak, vücudumuz her aramada elektrik yüklemesine maruz kalacaktır.
  • Anne karnındaki bebeklerde bağışıklık (savunma mekanizması) sistemi tam olarak gelişmediği için vücut koruma sağlayamaz. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik sürecinde uzun süre cep telefonuyla görüşme yapmaması elektromanyetik dalgalara uzun süre maruz kalmaması açısından önemlidir.

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.