Down Sendromlu Mankenin Yeteneği Parmak Isırttı

Avusturalyalı manken Madeline Stuart 18 yaşında bir down sendromlu. Dünyaca ünlü 2016 New York moda haftasında podyuma çıkan Madeline milyon dolarlık mankenlerden, başarı ve kendine olan öz güveni ile daha fazla alkış aldı.

Podyumda kendinden emin yürüyüşü, alkışlayanlara kendine has verdiği selamı ile adete seyirciyi büyüledi. Down Sendromlu çocuklarımızın topluma kazandırılması açısından çok güzel bir örnek.  Bir çok aile down sendromlu ya da diğer rahatsızlıklardan dolayı fiziksel ya da zihinsel özürlü  çocuklarını çevre tepkilerinden dolayı evlerinde saklamakta.

Son zamanlarda bir kaç Down sendromlu özel çocukların gerek yazılı basın, gerekse sosyal medyada başarılarına şahit oluyoruz. Otistik olan Ayberk Aksu’nun babasının ikinci evliliğini yaptığı Naciye Aksu’nun sevgisi, bitmeyen sabrı ile topluma kazandırıldı. Ve Ayberk Aksu ilk otistik manken olarak tarihe adını yazdırdı. Bu çocuklarımız tek istedi sevgi ve ilgi…

 

Bunu sadece aile değil tüm toplum olarak sahiplenmeliyiz.

down-sendrom-podyum-
Madeline Stuart

Özellikle okul hayatı çok önemlidir. kaynaştırma eğitimi alarak , toplum içinde bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar kurabilmeleri için çocuklarımızla birlikte eğitim almalarını desteklemeliyiz. Kendinizi hiç tanımadığınız bir ülkede düşünün onlardan farklı hatlara sahip olduğunuzu ve üzerinize dikilen gözlerden rahatsız olmaz mısınız? Araştırılması gereken ya da ilk sizmişsiniz gibi incelendiğinizi? Düşünün bakalım sizi soktuğu psikolojiyi kaçma isteğinizi? Kötü değil mi…

 

Bu sıra dışı insanlar için önlerinde ki en büyük engel, zihinsel olarak diğer çocuklardan daha yavaş gelişimlerini tamamlamaları değil, yapamayacaklarına odaklanan yanlış bakışlar, inançlardır. Aslında önce toplum olarak bizlerin eğitilmesi geliştirilmesi gerekir.  Aslında o kadar özel çocuklardır ki ; bizler kin tutarız, onlar tutmaz, çıkarcılık, bencillik gibi davranışlar onlarda yoktur. Yalan söylemeyi bilmezler. Karşılıksız severler. Neşeli ve sempatiklerdir. Bir gülüşünüze onlarca gülüşle karşılık verirler. Kurallara koşulsuz uyarlar ( bizlerin trafik kurallarını nasıl hiçe saydığımızı hatırladım örnek olarak). Sanatsal yetenekleri fazladır. Yeşili yok ettiğimiz yüzyılda onlar bizlerin aksine tabiata düşkündürler.

Yüzümde bir tebessüm, aklımda deli sorular. Acaba özürlü onlar mı? Yoksa bizler miyiz………………..

 

 

 

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.