Çocuklarda Alerji sorunu ve çözümleri

Çocuklarda Alerjik Hastalıklar

Çocuklar büyüyüp gelişirken bir çok farklı rahatsızlık geçirir ve bağışıklık sistemleri bu sayede gelişir. Bu rahatsızlıkların yanı sıra bir de alerjik sorunlar yaşanması çok yaygın bir durumdur. Kadın sitesi anne bebek ve çocuk bölümümüzde ” Çocuklar ve alerji” yazımızı paylaşıyoruz…

 

Çocuklarda alerjik hastalıklar ve nedenleri nelerdir?

Hepimiz Sağlık konusunda çocuklarımızın üstüne titreriz. Çocuğunuz yada çocuklarınızalerjik bir bünyeye sahip olabilir. Kronik öksürükler, sürekli hapşırma, döküntü ve kaşıntılar alerjik belirtilerin en önde gelenleridir. Her çocukta farklılık gösterebilen bu semptomlar farklı alerjiler dolayısı ile gerçekleşebilmektedir.

Alerjik hastalıklar söz konusu olduğunda çocuklar erişkinden daha farklıdır. Kesinlikle erişkinin küçük hali değildir gibi değerlendirilmemelidir. Bu nedenle diğer hastalıkları gibi alerjik hastalıkları da ayrı bir doğaya sahiptir. Allerjik hastalıklarda aile öyküsü çok önemlidir. Hem anne hem de babada alerjik bir hastalık varsa, çocukta alerjik hastalık riski % 50-70’lere yükselmektedir. Alerjik hastalıkların doğal seyri bebeklik yaşlarında ortaya çıkan besin alerjileriyle başlar. Bunun en iyi örneği inek sütü alerjisidir. Daha sonra 2-7 yaşlar arasında en sık bronş alerjilerine, 7-8 yaşlardan itibaren de burun alerjilerine rastlarız…

Alerjik hastalıkların tümü çocukluk çağında başlar, gelişir ve erişkinde devam eder. Bu nedenle alerjik hastalıklarla mücadele bu çağda başlarsa başarılı olabilir. Hatta doğadaki bir alerjene karşı duyarlılaşma anne karnında başlayan (fetal dönemden itibaren) bir süreçtir. Bağışıklı sistemi doğumdan sonra da devam etmekte bu süreçte çevresel antijenlere karşı nasıl bir yanıt verileceğine karar verilmektedir…

 

Çocuklarda Görülen Alerjik Rahatsıllıklar Nelerdir ?

Her çocuk farklıdır ve farklı genetik yapıya , yaşam şartlarına sahiptir . Dolayısı ile hepsi farklı dış faktörlere alerjik tepkiler verebilir. AŞağıda sizlerle paylaştığımız alerjik durumlar en yaygın görülen çocuyk alerji türlerini, içermektedir…

 

En yaygın Çocuk alerjileri

  1. Alerjik astım: Astım, alt solunum yollarının çeşitli uyaranlara aşırı duyarlılığı sonucu gelişen, özellikle gece artan öksürük, hırıltılı solunum, nefes almada zorlukla görülen bir hastalık tablosudur. En önemli özelliği tedavi ile düzelen ancak tekrarlayıcı olmasıdır. Hastaların % 90 ı 5 yaş öncesi bulgu verir. Ailesinde astım olanlarda 3 kat daha sık görülür. Astımlıların %75-80 de alerjik rinit vardır. Ülkemizde çocukluk yaşlarında astımın sıklığı % 9 düzeylerindedir. Astımda nöbetlere yol açan etkenlerin ortaya çıkarılması, benzer yakınmalara neden olan hastalıkların ayırt edilmesi, hastanın uzun süreli bir izlem ve tedavi programına uyumunun sağlanması ve hasta ailesinin bu konuda eğitilmesi, tedavinin başarılı sonuçlanmasını etkileyen başlıca faktörlerdir.
  2. Atopik dermatit (bebeklik egzaması): %65 ilk 1 yılda, %90 ı ilk 5 yaşta başlar. Tekrarlayan, kaşıntılı, kırmızı, kuru, kabuklanmaya eğilimli deri döküntüleri olur. 2-3 aylıkken başlayabilir, yanaklardan başlayıp ense, kol ve bacakların dış yüzeylerinde, bilekte oluşur. Cilt kuruluğu vardır. Ağız, göz çevresi, burunda olmaz. 1 yaş civarında tamamen düzelir veya çocukluk çağı atopik dermatiti olarak devam eder ve 5 yaşından sonra hafifler,10-12 yaştan sonra erişkin tip olarak devam eder. Tedavide cildin nemli tutulması ve doktor kontrolünde kortizonlu kremler ve antihistaminikli şuruplar kullanılır.
  3. Alerjik rinit: Çocukların alerjik hastalıklar içinde en sık görülenidir. En sık nedeni bahar mevsiminde görülen tipidir. Burun mukozasının IgE antikorları aracılığıyla oluşan iltihabi bir hastalığıdır. Ülkemizde alerjik rinitin okul çocuklarındaki sıklığı % 4,6-%11,7 arasında değişmektedir. Mevsimsel Alerjik rinite neden olan polen alerjisidir. Buna intermittent AR denir. Hastalarda sıklıkla ilkbahar ayında göz ve burun alerji bulguları görülür. Bunun nedeni bahar ile birlikte açan ot, ağaç ve bunun gibi çiçeklerinin erkek gametleri olan polenlerin doğaya yayılmasıdır. Bu hastalığın görülme sıklığı 7-10 yaşlarından sonra buluğ çağı ve erişkin dönemde önemli bir artış gösterir. Ev ya da okul değişikliği, evde hayvan besleme alışkanlığı, yatak odasında halı ya da benzeri toz tutucu eşyaların varlığı, evin ısınma biçimi, pasif sigara içiciliği tetikleyici faktörler olabilir. Hastaların başlıca yakınmaları sıklıkla su gibi, bazen de beyazımsı olabilen burun akıntısı ya da inatçı tıkanıklık, hapşırma nöbetleri ve burun kaşıntısıdır. Koku ve tat alma duyuları bozulabilir. Ağızdan soluma, buna bağlı ağızda kuruma ve kötü ağız kokusu sık bir bulgudur. Çocuklarda gece öksürükleri, uyku bozuklukları, halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler görülebilir. Bunlara ek olarak gözlerde yaşarma, kızarma ve kaşıntı olabilir.
  4. Besin Alerjileri: Gıda maddelerine karşı alerjik tepkiler, vücudun yiyeceklerdeki bazı proteinlere alerjik tepki göstermesinden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra antioksidan, tatlandırıcı, renklendirici, kıvam verici ya da koruyucu olarak besinlere eklenen katkı maddelerine bağlı gelişen reaksiyonlara da sık rastlanmaktadır. Bundan başka yiyeceklerimizin içerisinde değişik mikroorganizmalar, toksinler, ilaçlar, hormonlar ve enzimler de bulunabilmektedir. Tüm bu maddeler immünolojik yoldan başka, çok sayıda değişik mekanizmayı harekete geçirerek birtakım istenmeyen etkilere yol açabilmektedirler. Besinlerin neden olduğu bu istenmeyen etkiler sindirim sisteminden solunum sistemine, deriden merkezi sinir sistemine dek değişik sistemlerde çok farklı belirtilere neden olabilir.  Çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygındır.0-1 yaş besin alerjilerinin en sık görüldüğü yaş grubudur. En sık görülen inek sütü alerjisidir. Yumurta, soya, fıstık, balık, kabuklu deniz ürünleri, buğday da diğer önemli alerjenlerdir. İnek sütü alerjisi 1-2 yaşta kaybolurken, deniz ürünlerine ve fındık fıstığa karşı duyarlılık yaşam boyu sürebilir. Besin reaksiyonlarının tanısında öykü önemlidir. Aynı besini alınca semptomların yinelemesi ve besini kesince iyileşmenin görülmesi hekimi tanıya yönlendirir. Bu açıdan, besin günlüğü tutma ve eliminasyon diyetleri yararlıdır.
  5. Laktoz Alerjisi : Laktoz alerjisi süt ve süt ürünlerine yani, yoğurt peynir gibi gıdalara karşı çocuğun alerjik tepkiler vermesini ifade eder. Genellikler laktoz alerjisi tespit edildiğinde özel yani keçi sütü gibi süt ürünleri yada özel olarak işlenmiş süt ürünleri tüketilmesi yada hiç tüketilmemesi tavsiye edilir. 
  6. Glüten Alerjisi : Glüten alerjisi son yıllarda keşfedilen ve özellikle buğday ürünlerinin içerisinde bulunan gluten maddesine vücudun verdiği tepkimeleri ifade eder. Glüten alerjisi çözümü glüteni az yada hiç olmayan ürünler tüketimi ile önlenebilmektedir.
  7. Böcek alerjileri: Sıklık % 1 den azdır. Genellikle ilk 4 saatte ısırma bölgesinde şişlik, kızarıklık, ağrı oluşur. Atopik yapısı olanlarda anafilaksi gelişebilir. Sokma ile solunum bulguları gelişirse en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır. Korunma için bahçe ve açık alanlarda kol bacaklar kapatılmalı, parfüm sürülmemelidir…

 

Mutlaka doktora danışın

Çocuklarınızın alerjisi olup olmadığını öğrenmek için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Çok basit şekilde alerji testi yapılarak neye alerjisi olduğunu öğrenebilirsiniz. Çoğu alerji küçük belirtiler göstererek yaşam kalitesini düşürürken bazıları ise hayati tehlike oluşturur.

Bu çok önemlidir çünkü penisilin alerjisi gibi alerjiler hayatı tehlikeye atan sonuçlara yok açabilmekte ve ilerleyen yaşlarda arı sokması yada tıbbi müdahale ihtiyaçlarında sorunlara yol açabilmektedir. ERken tanı ile yaşam süreci boyunca çocuğunuzu güvende tutmuş olursunuz

Diğer Anne , Bebek ve Çocuk Gelişimi ile ilgili yazılarımızı okumak için hemen ZİYARET EDİN

ve

Sağlık ile ilgili diğer yazılarımızı okumak için HEMEN TIKLAYIN

Mutlu günler dilerim

 

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.